İlk bulunan buzdolabından itibaren günümüze yıllar geçmiş bulunmakta. Teknolojiyi sürekli geliştiren insanlar buzdolaplarının geri kalmasını istemediler ve günümüz buzdolapları ortaya çıktı. Az enerji tüketerek çok soğutma yapan buzdolapları sayesinde gıdalar ilk günkü tazeliğini koruyabilecek kıvama geldiler. Meyve, sebze, yiyecek, içecek, et ürünleri, süt ürünleri ve daha birçok ürünü bozulmaktan koruyan buzdolaplarının farklı çeşitleri bulunuyor. Örneğin akıllı buzdolapları yaptığınız ayarları belli saatlerde uygulayabilmekte.

Fakat bu soğutucu dolapların kötü bir yanı var ki buzluk kısmındaki nemi soğutarak karlı bir yapıya dönüştürüyorlar. Buzluk kısmında bu sebeple neredeyse ¼’lük bir alan kayıp olmaktadır. Sorunu çözmek için “no-frost” ve “low-frost” buzdolapları firmalara tarafından piyasaya sürüldü. Normallerinden farklı olarak karlanmayı engellerler ve yer açılmasını sağlarlar. Çalışma mekanizmaları her tipte değişmektedir. Bazıları buzu kırar ve belli bir yerde biriktirir, bazıları ise en başta buz oluşumunu engeller. “no frost” İngilizce kaynaklı bir kelimedir ve “buzlanmayan” anlamına gelir. Aynı şekilde “low frost” ise düşük buzlanma anlamına gelmektedir. Düşük buzlanmalı dolaplar buzlanma yapar fakat çok fazla yer kaplamaz.